Bugün sizlere okurken hayrete düşeceğiniz, derslerle dolu harika bir başarı hikayesinden bahsetmek istiyorum. Reebok, ardındaki başarı hikayesi aslında 1895 yılında başladı. Joseph William Foster , 14 yaşında küçük bir çocukken hayalini gerçekleştirmek üzere, İngiltere Bolton’daki babasının tatlı dükkanının üzerinde yer alan yatak odasında çalışmalara başladı. Foster, ayakkabılara meraklıydı ve dünyaca ünlü bir marka sahibi olma isteği vardı. Kısa bir süre sonra ilk çivili koşu ayakkabılarından bazılarının tasarımlarını tamamladı. Foster bu tasarımıyla birlikte farkında olmadan atletizm tarihinde ses getirecek olan ilk Foster koşu ayakkabısını yapmış oldu.
Çalışmaları ilerledikten sonra, 1900 yılında ‘JW Foster’ işini kurdu, daha sonra oğullarının katılımıyla şirketin adını JW Foster ve Sons olarak değiştirdi . Foster, Olympic Works adlı küçük bir fabrika açtı ve kademeli olarak “pump etkisi” (ayakkabının içinde bulunan basınca ayağınıza hava doldurup, ayağınızı sarıp sarmalayıp ve ani etki yaratan etkiye verilen isim) yapan koşu ayakkabılarıyla sporcular arasında ünlendi. Çivilerin kullanımına öncülük etmek için, şirketin devrim yaratan koşu pump ayakkabıları(Golden Kicks: Sporu değiştiren Ayakkabılar kitabında yer alıyor) üretildi.
Reebok Başarı Hikayesi
Şirket, İngiliz sporcular tarafından giyilen Union Jack bayrağına ayakkabı dağıtmaya başladı. Onlar 100m Olimpiyat şampiyonu ile ünlü olmuştur. Resimde görülen Harold Abrahams (Ateş Arabaları) “Chariots of Fire” isimli ayakkabı modeli, 1924 Paris düzenlenecek Yaz Olimpiyatlarında giyilmek üzere sunuldu.
1933 yılında şirket kurucusu Foster’ın ölümüyle beraber oğulları aynı heyecan ve tutkuyla ayakkabı üretmeye devam etmiş ve başarılarını sürdürmüşlerdir.
1958’de yılında kurucunun torunlarından ikisi olan Bolton’da, Joe ve Jeff Foster, Joe Foster’ın çocukken katıldığı bir yarışta kazandığı Güney Afrika sözlüğünde adını bulduğu bir ifade olan “Reebok” isimli şirketi kurdu. Anlamı ise Karaca antilobu , Afrika bir tür antilop türünü ifade etmekle beraber;
Reebok, Danca’da “RHEBOK” olarak geçen bu antilop türü hız ve zarafeti ifade etmektedir.
Reebok’un Farkedilmesi
1979’da Chicago Uluslararası Sneaker Ticaret fuarında Amerikalı bir işadamı olan Paul Fireman, Reebok’u fark etti. İtfaiyeci takım sporları için çalışıyordu ve Reebok markasını ABD’de lisanslamak ve dağıtmak için bir anlaşma yaptı. Bölüm, Reebok USA Ltd. olarak adlandırıldı. Daha sonra, o yıl, İtfaiyeci dönemim en pahalı olan 60 $ ile pazara üç yeni ayakkabı tanıttı. 1981’e gelindiğinde Reebok,
1,5 milyon $ üzerinde satışa ulaştı.
Kadınlar için Özel Üretim
1982’de Reebok bayanlar için ilk kez özel olarak ürettiği ve aerobic dansı adı verilen yeni, sıcak fitness egzersizleri sırasında giyilen spor ayakkabılarını tanıtmış ve Freestyle isimli bu ayakkabıları piyasaya sürmesiyle beraber Reebok spor ayakkabı endüstrisinde üç önemli eğilimi de öncü etmiş olmaktadır.
Ağustos 2005 yılında Adidas , Reebok’u bir iştiraki olarak satın aldı ve en büyük spor ekipman şirketlerinden ikisini birleştirmiş oldu lakin kendi markaları altında üretimini gerçekleştirdi. Adidas, Reebok’un tüm hisselerini satın aldı ve değeri 3.8 milyar dolar olarak bildirdi.
Bu devir alımının ardından Adidas, Reebok’u 2006’da NBA’nin resmi olarak üniforma tedarikçisi olarak değiştirdi. WNBA ve kopya formalarını ve ısınma donanımlarını içeren 11 yıllık bir anlaşma yaptı.
Bugün ise;
Merkezi Canton Massachusetts de bulunuyor. 500`ün üzerinde sporcu 100’den fazla takım 50.000 Alliance üyesi ve pek çok küresel ikonun bulunduğu büyük bir aile olmuştur.
Peki sizce Foster hayallerine ne kadar ulaşabildi?
Bu başarı hikayesinde, size en çekici gelen nokta ne oldu?
Henüz mükemmel ayakkabıyı yaptıklarını sanmıyorum ama vazgeçmediklerinden de eminim. Bir ayakkabının böyle bir hikayesi olduğunu bilmek garip elinize sağlık gayet güzel bir yazı olmuş.
Ufkumuzu açan yeni bir hikayeyle yeniden karşımızdasınız Nuri Bey, çok beğenerek okudum tebrik ederim..
Foster’in hayali büyük bir fabrika kurup dünyaca ünlü bir marka olmak değildi, hayali en mükemmel ayakkabıyı yapmaktı. Soru şu, şuanda ürettikleri ayakkabı en mükemmeli mi daha iyisi olamaz mı?
Bence Foster hayallerine ulaştı. Çünkü belki de Adidas satın almasaydı (yani onu sınırlaması), Reebok markası her alanda diğer markaları geçebilirdi
Tebrik ederim bunun gibi yazılarınızı merakla bekleyeceğim
Ben hayallerine ulasamadıgını düsünüyorum.Analiz ve yazi icin tesekkurler