Son yıllarda hızlı bir ivme ile yükselişe geçen elektrikli otomobiller hepimizin dikkatini çekiyor. Yıllardır benzinli ve dizel araç kullanırken birden nereden çıktı bu elektrikli otomobiller? Almakta iyi mi ederim yoksa kötü mü? Yazımızda bu soruların ve daha fazlasının cevabını bulacağız.
Elektrikli Otomobil Nedir?
Elektrikli otomobili kısaca tanımlayacak olursak; elektrik enerjisini hareket enerjisine dönüştüren sistemlerdir. Tamamen elektrik ile çalışan araçlar olduğu gibi benzin ile elektriğin birlikte çalıştığı hibrit araçlar da var.
Elektrikli Otomobilin Serüveni
Biz son yıllarda adını sıklıkla duysak da geçmişi 19. yüzyılın sonları 20. yüzyılın başlarına dayanır. Elektrikli otomobiller, hem konforluydu hem de kullanımı petrollü otomobillere göre kolaydı. O zamanlar üretilen otomobillerin bazıları da elektrikli olarak üretilmişlerdi. Ancak petrolün gelişen altyapısı, üretilen otomobillerin çeşitliliği, içten yanmalı motorlarda gelişen teknolojiden dolayı elektrikli otomobiller fazla parlayamadı.
Uzun bir aradan sonra fosil yakıtların hızla tükenmeye başlaması, petrollü otomobillerin çevreye vermiş olduğu zarar ve yüksek petrol fiyatları nedeniyle elektrikli araçlar tekrar tarih sahnesine çıktı. 1997 yılında Toyota Prius için seri üretime geçti. 2003 yılında da Tesla Motors, Tesla Roadster için çalışmalara başladı ve 2008 yılında piyasaya sürdü.
Elektrikli Otomobillerin Çalışma Mekanizmaları
“Elektrikli otomobil” denilince, hepimizin aklına kabaca elektrik gücü ile hareketi sağlanan tekerlekli araçlar gelir. Aslına bakılırsa, tam olarak da bu şekilde çalışıyor.
Elektrikli otomobiller; hareketi sağlamak için elektrikli motor, enerji depolaması için batarya, jeneratör, mekanik iletim ve güç kontrol sistemden oluşmaktadır. Ek olarak; rotor dediğimiz motorun içerisinde dönen parçadır.
Hareketi sağlamak için kullanılan elektrikli motor dışında ekstra başka araçlara ihtiyaç duyulabilir. Sadece elektrikli motorla ya da hem elektrikli motor hem de içten yanmalı motor dediğimiz fosil yakıt kullanan motorlarla beraber çalışabilir. Bunu birazdan detaylı bir şekilde göreceğiz.
Petrol ile çalışan otomobillere göre elektrikli otomobiller yüksek verimlilik, aşınmazlık ve çift yönlü çalışma özelliklerine sahip. Petrol kullanan otomobiller de ise durum oldukça düşük. Ayrıca içten yanmalı motorlar hareket enerjisi üretirken gürültü, titreşim ve yüksek ısı açığa çıkartırlar. Elektrikli otomobiller ise sessiz çalışılır. Bunlara ek olarak elektrikli otomobiller de vites kutusu, debriyaj balatası, egzoz sistemi, yağ ile su deposu ve debriyaj balatası bulunmuyor.
Elektrikli otomobiller aynı zaman da sıfır emisyon sağlamaktadır. Bu da demek oluyor ki içten yanmalı motorların yaydıkları egzoz dumanını yayamayacaklar. Bu şekilde dünyadaki ekosisteme de daha fazla zarar vermemiş olacağız.
Elektrikli Otomobil Türleri
Sadece bir tane elektrikli otomobil yok. Bunun da çalışma mekanizmasına göre birkaç çeşidi var.
- Hibrit Elektrikli Otomobiller
- Plug-in Hibrit Elektrikli Otomobiller
- Tam Elektrikli Otomobiller
Hibrit Elektrikli Otomobiller (HEV – Hybrid Electic Vehicle)
Hibrit elektrikli otomobillerde, normal içten yanmalı motorun yanında elektrik motoru da bulunmaktadır. Bu tür, benzin ihtiyacını azaltma düşüncesiyle oluşturuldu. Otomobiller genelde sıkışık trafik, düşük hız ve kalkış esnasında daha fazla benzin harcarlar. HEV’de ise bu durumlarda elektrik enerjisi devreye girmektedir. Bu sayede, 0 (sıfır) emisyon salınımı yapılır. Elektrik motorunun çalışması için gerekli enerjiyi de benzin motoru çalıştığı zaman ya da frenleme sırasında aküden şarj eder. Bundan dolayı ekstra bir elektriğe bağlayarak şarj etmeye gerek yok.
İlk üretimi 1902 yılında Ferdinand Porsche tarafından yapıldı. “Mixte–Wagen ” adını verdiği araca akü, bir jeneratör ve elektrik motoru ekledi. Bu şekilde benzinli motor durduğu zaman, akülerin yardımı ile çalışan elektrikli motorlar devreye girdi ve ilerlemeye devam etti.
Yakıt tüketimi, yaydıkları emisyon değerleri diğer araçlara göre düşüktür. Destek motorları olduğu için daha geç yıpranmaları hibrit elektrikli otomobillerin avantajlarıdır.
Satış fiyatlarının yüksek olması, bakım masraflarının fazla olması ve çok fazla oto servis ağının bulunmaması ise hibrit elektrikli arabalar için bir dezavantaj oluyor.
Plug-in Hibrit Elektrikli Otomobiller (PHEV – Plug-in Hybrid Electric Vehicle)
Plug-in hibrit elektrikli otomobillerin, Hibrit elektrikli otomobillerden tek farkı şarj edilmesidir. İçerisinde hem içten yanmalı motor hem de elektrikli motor var. Elektrikli motoru daha güçlü ve pili daha büyük. Bazı modellerinde ise hibrit elektrikli otomobillerin tam tersi durum olabilir; yani elektrikli motorun yanında yardımcı motor olarak benzinli motor bulunur.
Tam Elektrikli Otomobiller (BEV – Battery Electric Vehicle )
Tam elektrikli otomobiller, adından da anlaşılacağı üzere sadece elektrik enerjisi ile çalışan araçlardır. Sadece elektrikli motor ve pile ihtiyaç duyarlar. Bundan dolayı şarj edilmeye de ihtiyaçları vardır. Alabilecekleri menzil, pil büyüklüğüne göre değişmektedir. Şuan önlerinde ki tek engel yüksek maliyetli olmalarıdır. Önümüzde ki yıllarda maliyeti düşüp daha geniş kitlelere ulaşmayı hedeflemektedir. Şarj edebilmek için gereken altyapı şuan için ülkemizde çok gelişmese de şarj ünitesi kurmak, benzin istasyonu kurmaktan çok çok daha basit olduğu için hızla daha da gelişecektir.
Elektrikli Otomobillerde Batarya ve Şarj Dolumu
Elektrikli otomobil alacakların belki de en çok düşündükleri konu batarya konusudur. “Bataryaya nasıl dolum yapacağım? ne kadar bir uzaklığa kadar götürür beni?” gibi soruları düşünürler.
Elektrikli otomobillerin bataryaları, normal elektronik aletlerde olduğu gibi lityum-iyon ya da lityum tabanlı başka biçimleri olan bataryalardır. 50 ile 300 km’de bir doldurulmaya ihtiyaç duyarlar. Tabii ki de bu durum araçtan araca değişmektedir. Yeni nesil tüm bataryaların özelliği de bataryanın tam bitmeden şarj edilebiliyor olmasıdır. Bu durum, bataryaya herhangi bir zarar vermez. Batarya doluluk oranı % 20’nin altına düşmeden şarj edilmelidir. Bunun sebebi ise lityum bazlı piller tek yapı yerine hücreler halindedir. Eğer pil sonuna kadar biterse bazı hücreleri yok olur.
Hızlı Şarj İstasyonları
Batarya doldurulması işlemi iki farklı şekilde yapılmaktadır. Yavaş dolum ve hızlı şarj. Yavaş dolum; bataryanın fiş aracılığı ile prize takılmasıdır. Kendi evinizde de doldurabilirsiniz anlayacağınız. Genelde, evde dolum için verilen süre 8 ile 10 saat arası değişmektedir. Bu şekilde, dolum zamanı da artmaktadır. Hızlı dolum ise, hızlı dolum istasyonları dediğimiz aynı benzin istasyonları gibi şarj istasyonlarının olması. Burada ki dolum süresi de yaklaşık 30 dakika kadar bir zaman alır.
Şarj istasyonları, otomobillerin yaygınlaşmasına paralel olarak yaygınlaşmaya başladı. Google Haritalar ile kendine en yakın şarj istasyonunu bulabilirsin. Bunun için konumunu açman lazım.
Elektrikli Otomobillerin Avantajları
- Petrol ihtiyacı büyük ölçüde azalacak
- Emisyonsuz araçlardır.
- Daha ekonomik
- CO2 salınımını azaldığı için küresel ısınmanın önüne geçilecek
- Ses kirliliği büyük oranda azalacak
- Verimli motor
- Hava kirliliği ciddi seviyede azalacak
Elektrikli Otomobillerin Dezavantajları
- Nispeten yüksek satış fiyatları
- Şarj istasyonlarının şimdilik yeterince yaygın olmaması
- Uzun mesafelerde batarya tüketimi ve yeterliliği
- Hızlanma oranının genel olarak düşük olması
Elektrikli Otomobil Üreten Firmalar
En büyük meydan okuma büyük ihtimalle bir depo şarj ile ne kadar uzun mesafe alınacağı olacak. Bu zamana kadar Tesla, bilinirliği ile zirvede olsa da rakipleri azimli bir şekilde çalışmakta. Otomobil üreten firmaların çoğu artık elektrikli otomobil de üretmeye başladılar. Türkiye de 27 Aralık 2019′ da ilk elektrikli otomobili TOGG‘u tanıttı.
Final
Aslında, sanayi devriminin başlamasıyla beraber insanlar ellerindeki imkanlar ile neler yapabileceklerini ortaya koymaya başlamışlar. Hayatlarını, bu yönde kolaylaştırmaya çalışmışlar. Tabii ki bazı fikirler ya da ürünler, zamanının şartlarına uyum sağlayamamış ve yok olup gitmiş. Elektrikli otomobilleri, bu ‘sessiz sedasız yok olma’ durumundan kurtaran şey, petrol kaynaklarını hızla tüketmemiz ve çevreye verdiği zarar oldu. Belki en başından, yani elektrikli araçlar üretildiği zaman onun üzerine yoğunlaşma olsaydı dünyamız şimdikinden daha iyi olurdu. Ne dersiniz?